Düz kılavuzlar, uzun uzun kitaplar, bildiğinizi tekrar anlatan eğitim dokümantasyonları…

Tüm bildiklerinizi unutun diyemeyeceğim. Ancak eğitim alanın tercihlerine ve bilgi seviyesine uygun eğitim modelleri uygulamak mümkün. Hazır Bandersnatch güzel bir akım oluşturmuşten ben de buna Bandersnatch usulü eğitim dedim:)

Bandersnatch Neydi?

Black Mirror fanları heyecanla bekledi, hatta fan olmayan bile merak etti. Netflix tarafından yayınlanan dünyadaki ilk interaktif film/dizi diyebiliriz. Seçimlerinize göre filmin akışı ve sonu değişiyor. Biz çocukken böyle macera kitapları vardı okurdum.

İlgilisi için fragmanını paylaşıyorum tüm kaçıranlara ve tekrar izlemek isteyenlere…

Hatta Cüneyt Özdemir bile esinlenmiş ve Trump’ın tweet’i videosunda olumlu ve olumsuz versiyon yaratmış. Seçiminize göre olumlu ya da olumsuzunu izliyorsunuz. Hatta olumluda beyaz, olumsuzda siyah gömlek giyerek bende tebessüm yarattı. Onun da videosu aşağıda:

Neden Bandersnatch Usulü?

Bugün insanlar eskiye göre daha sabırsız, daha çok zamanla yarışıyor. Her şey çok hızlı. Artık bilgiye daha hızlı ulaşmak, daha kolay onu algılamak önem kazanıyor.

Artık uzun uzun anlatmak değil, karşındakinin ihtiyaçlarına uygun anlatmak kritiklik kazanıyor. “Fit for purpose” olacak, bu ifadeyi Gartner’da BT yönetişim modeli tasarımında kullanılacak yaklaşımında vurguluyor mesela. Herkese aynı kitabı aynı yöntemle uygulayamayız artık, bunu kabullenmek gerek.

Bandersnatch Usulü Eğitim Derken Ne Demek İstiyorum?

Yukarıdaki bilgiler ışığında aslında anlatmak istediğim eğitim yapısı:

• Size özel
• Sizin ihtiyaçlarınızı karşılayan
• Sizin seçimlerinize dayanan
• Size bilmediklerinizi öğreten, bildiklerinizle bilmediklerinizi ayrıştırabilen.

Yani filmdeki gibi, size özel, sizin tercihleriniz, sizin istediğiniz son gibi…

Bandersnatch Usulü Eğitim Örnekleri

Kişinin bilgi seviyesini ölçüp ona uygun bir eğitim planı hazırlamak, ya da eğitim sırasında bu bilgiyi ölçüp, bilgisine göre devam ederek gerçekleştirebiliriz.

Bir dil eğitim yazılımı olan Duolingo‘da bu yaklaşım var mesela. Yeni bir dil öğrenmek istediğinizde önce karşınıza test çıkarıyor ve seviyenizi ölçüyor. Bu seviye ölçümü sonrası size kolay gelecek eğitimleri atlıyor ve seviyenizde başlatıyor. Örneğin geldiğiniz seviyede de gelecek zaman fiil çekimlerini biliyorsunuz. O modülü öğrenmek yerine testini yapma seçeneğini tercih edebilir, başarılı olursanız modülü atlayabilirsiniz.

Yine bir dil uygulaması Memrise‘de de ücretli versiyonu kullanırsanız (yıllık 50TL civarı bir ücreti var), “zor kelimeler” modülüne de sahip oluyorsunuz. En gıcık ancak en öğretici modülü de bu. Egzersizler sırasında hata yaptığınız sözcük ya da sözcük gruplarını toplayıp, size özel ayrı bir modülde fazladan pratik yaptırıyor. Bu sayede zorlandığınız kelimelerle kolay kelimeleri aynı miktarda pratik etmek zorunda kalmıyorsunuz.

Siz Eğitim Hazırlarken Ne Yapabilirsiniz?

Sınıf eğitimlerinde sınıf genelinin seviyesine uygun eğitim vermek durumundasınız ancak online eğitim dünyasında limit sizsiniz.

Daha önceden hazırladığım bir eğitimden bahsedeceğim, tamamen bir Powerpoint sunumu. Tek esprisi içinde çekilmiş videolar ve butonlar bulunmasıydı.

Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi tetkik öncesi Bilgi Teknolojileri birimindeki ekip arkadaşlarını tetkike hazırlamak için bir eğitimdi. Amacım uzun uzun insanlara bildikleri bilgileri tekrar anlatmak değil, sadece bilmediklerini anlatmaktı.

Sunumda basit konseptlerden kısaca bahsediyordum. Örneğin “risk envanteri nedir”. Sonrasında kullanıcı karşısında iki seçenek oluyordu.

• Seçenek 1: Risk envanterine nasıl ulaşacağımı bilmiyorum.
• Seçenek 2: Risk envanterine nasıl ulaşacağımı biliyorum.

Seçenek 1’i seçen risk envanterine nasıl ulaşacağını anlatan bir video izlerken Seçenek 2’yi seçen bir sonraki konuya geçiyordu. Herkes ihtiyacı kadar izliyor herkes seçimi kadar konuyu izliyordu. Herkes ne kadar öğrenmek istediğini seçebiliyordu!

O gün ihtiyaç duymamıştım ama belki bu örnek zenginleştirilebilirdi. Örneğin bildiğini sanıp bilmeyenler olabilirdi, onlar için biliyorum tıklandığında 2-3 soru sorulabilirdi. Bu soruları yanıtlamayanlar izlememeyi tercih ettiği videoları izlemek zorunda kalabilirdi.

Sonsöz

Bir eğitmen değilim, ancak eğitim verdim, eğitim dokümantasyonları, kılavuzlar, video, interaktif materyaller biraz hazırladım. Kendim de iş hayatı haricinde aktif olarak eğitim alan biriyim. Bu sebepten dolayı ihtiyaçları ve çözümleri gözlemleyebiliyorum.

Derdim ahkam kesmekten ziyade farklı bir pencereden bakmak. Eğitim dünyasının çorbasına bir tuz atmak.

Bu yazıyı yazmamda Trump videosu ile ilham olan Cüneyt Özdemir’e de teşekkürler 🙂